- Batı emperyalizminin keyfine sınırlarımızda yapılan savaşlardan dolayı ülkemiz mülteci yuvası haline gelmiştir. Özal döneminde Irak’tan kaçan kürtlerin sorunu bitmeden şimdi de, Suriyeli arap mülteci sorunu ülkemizde başlamıştır. Burada ciddi tedbirler alınmazsa, tedbirden kastım tüm mülteciler koşulsuz şekilde ülkelerine gönderilmezse, kültürel ve demografik bir facia ile Irkımız karşı karşıyadır!
- Sorunun çözümü bellidir, tüm mülteciler Suriye’nin kuzeyinde kuracağımız, Türk kontrolündeki kanton devlete aşamalı olarak gönderilmelidir. Aşamalı göndermeden kastım, Türkiye’de özellikle ağır sanayide çalışan süriyeliler dikkate alınmalı, onların durumu özel izne tabi tutularak özel kimlikle kontrol altına alınmalıdır.
- Türkiye’de kaldıkları ve çalıştıkları süre zarfında daima kontrol edilmeli, Türklerle evlenmelerinin önü kapatılmalıdır. Ev ve toprak almalarına müsade edilmemeli. Ayrıca tasarruflarının Suriyenin kuzeyinde kurduğumuz kanton devlette değerlendirmelerinin önü açılmalıdır.
- Yabancılara Toprak satışına gelince kati suretle yabancılara toprak satışının önü kapatılmalı, verilen haklar, topraklar, mülkiyetler geri alınmalıdır. Her yanı şehit kanıyla sulanmış kutsal vatan toprakları yabancıların keyfine peşkeş çekilemez! Bu atalara ihanet, doğacak olan Türk nesline haksızlıktır.
- Vatan toprakları, ancak ve ancak yeni bir toprak reformu ile, ihtiyaç sahibi Türk ailelere eşit şekilde dağıtılabilir, toprak reformu bugün için gereklidir, orman olmayan ve tarıma elverişsiz araziler Türk Soylulara eşit şekilde dağıtılarak, gelecekte doğacak arsa sorunun önü kapatılmalıdır. Bu vatan yalnızca ve yalnızca Türk Soylularındır. Türk Soyunun Asil evlatlarını, ekonomik dar boğaza sokarak, evlerinde elektrik su parasını ödemenin derdine düşüren ve memleketin en güzide topraklarını yabancı sermaye uğruna yabancılara peşkeş çeken bir sistem kabul edilemez.
Sedat HAMZA
Ergenekon Dergisi İmtiyaz Sahibi